Miras Hukuku

ÖLENİN TEREKEYE DAHİL OLMAYAN HAKLARI VAR MIDIR? BUNLAR NELERDİR?

Ölenin Terekeye Dahil Olmayan Hakları merve Kolman

Miras yolu ile intikali mümkün olmayan bazı sınırlı ayni haklar vardır. Bu haklar ölenin terekesine dahil edilemez. Nedir bunlar kısaca inceleyelim;

İntifa hakkı:

İntifa hakkı sınırlı ayni hak çeşididir. Medeni kanunun 797.maddesinde düzenlenmiştir. İntifa hakkı lehine kurulan kişinin hakkın kurulduğu eşyadan yararlanmasını içerir. Hak sahibi kimse aksine bir düzenleme olmadığı durumlarda o eşyayı zilyetliğinde bulundurma, kullanma, yönetme gibi o eşyadan tam yararlanma yetkisine sahip olur. Bu hak şahısla kaim bir haktır. Başka bir deyişle kişi yaşadığı müddetçe var olan bir haktır. Hak sahibinin ölümü ile sona erer. Kişinin sağlığında malvarlığı değerlerinin aktifinde yer alan bu sınırlı ayni hak kişinin ölümü halinde terekesine dahil olmaz.

Oturma hakkı:

Oturma hakkı da bir sınırlı ayni hak çeşididir. Medeni kanunun 823.maddesinde düzenlenmiştir. Bir diğer adıyla sükna hakkı hak sahibine bir taşınmazda yahut onun bir bölümünde ikamet etme hakkı tanır. Aksi kararlaştırılmamış ise bu haktan kişi yararlandığı sürece aile fertleri de yararlanır. Bu hakkın başkasına devri mümkün olmayıp bu hak da şahısla kaim haklardandır. Kanun maddesi açıkça “Oturma hakkı, başkasına devredilemez ve mirasçılara geçmez.” Demektedir. Hak sahibinin ölümü ile hak sona erer, onunla taşınmazda ikamet eden aile fertlerinin bu haktan yararlanmaya devam etmeleri mümkün değildir.

Manevi tazminat alacakları:

Manevi tazminat alacaklarının devri konusu medeni kanunun 25.maddesinin 4.fıkrasında düzenlenmiştir. Söz konusu hükme göre manevi tazminat talebi bu talebin borçlu tarafından kabul edilmediği sürece devredilemez. Miras bırakan kişi tarafından sağlığında ileri sürülmemiş ise mirasçılara intikal edemez. Manevi tazminatın terekeye dahil olması için hukuka aykırı şekilde şahıs varlığı değerleri ihlal edilen kişinin buna karşılık hak ettiği manevi tazminat talebini yaşamında ileri sürmüş olmasını arıyor kanun koyucu. Bu kişinin manevi tazminat talebi için sağlığında illaki dava açmış olması olarak yorumlanmamalıdır. Kişinin bu hakkının talebi anlamında basit bir girişimi dahi yeterlidir. Örneğin; hukuka aykırı fiile sebep kişiye ihtarname göndermiş olması, avukatına dava açılması için vekaletname ve yetki vermiş olması manevi tazminat talebini sağlığında ileri sürdüğü anlamlarına gelecektir.

İzmir miras avukatı konusunda ise Av. Merve Topbaşoğlu Kolman ve tecrübeli kadrosu sizlere en iyi hizmeti sunmayı hedefliyor. Miras hukuku konusundaki tüm
izmir miras avukatı, izmir avukat, miras avukatı izmir, miras paylaşımı, konak miras avukatı, konak avukat, narlıdere avukat
author-avatar

Merve Topbaşoğlu Kolman Hakkında

İzmir Avukat – Arabulucu Avukat Merve Topbaşoğlu Kolman 1991 yılı Manisa doğumludur, 2009 yılında derece ile yerleştiği Yaşar üniversitesi hukuk fakültesinden 2014 yılında 3.lük ile mezun olmuştur.Burslu devam etmeye hak kazandığı Yaşar üniversitesi özel hukuk tezli yüksek lisans eğitim programından oybirliği ile kabul gören aile hukukunda ‘katkı payı alacağı ve değer artış payı alacağı’ konulu tez çalışması ile 2016 yılında mezun olmuştur.2016 yılında İzmir’de kurmuş olduğu hukuk bürosu ile arabuluculuk & avukatlık ve danışmanlık hizmeti vermektedir. Bu hizmetlerin yanı sıra alternatif uyuşmazlık çözüm yollarında da mesleki yeterlilik ve tecrübe ile hizmet vermektedir.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir