Araç Kilometresini Düşürme Cezası ve Yaptırımları

Araç Kilometresini Düşürme Cezası ve Yaptırımları

İkinci el araçlarda aracın o güne kadar gittiği mesafeyi gösteren kilometre sayacında oynama yapılarak alıcının yanıltılmasına araç kilometresini düşürme denir.

Günümüzde 2. el araç alışlarında önemli bir sorun olarak araçların kilometrelerinin düşürülmesi suretiyle rayiç değerinden daha yüksek bedellere satışı ortaya çıkmaktadır. Sıfır araç fiyatları son dönemdeki ekonomik gelişmelere paralel olarak ciddi bir şekilde artış göstermiştir. Bu durumun sonucunda ikinci el araçlara talep artmıştır. Artan taleplerden faydalanmak isteyen kötü niyetli kişilerin ortaya çıkmıştır. Aracın kilometresinin düşürülmesi işlemi oldukça basit bir yöntem ile yapılabilmektedir. Bazı kötü niyetli satıcılar bu yola sık bir şekilde başvurabilmektedirler. Söz konusu işlem oto sanayilerde hizmet vermekte olan birçok elektrikçi tarafından yapılabilmektedir. Araç kilometre düşürme işlemini gerçekleştiren kişiler için yürürlükte olan hukukumuzda caydırıcı cezalara ne yazık ki yer verilmemiştir. Kötü niyetli kişiler bu yola kolaylıkla başvurma cesaretini gösterebilmektedirler. Ancak Yargıtay kararlarında, özellikle son yıllarda söz konusu işlem dolandırıcılık suçu kapsamında değerlendirmeye başlamıştır.

Kilometresi düşürülmüş otomobilin satılması durumunda somut olayın özelliklerine göre satıcının iki tür hukuki sorumluluğu bulunmaktadır:

  • 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu ve 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun hükümleri uyarınca ayıptan hukuki sorumluluk,
  • 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu hükümleri uyarınca dolandırıcılık suçundan cezai sorumluluk.

Araçta Kilometre Neden Önemlidir?

İkinci el araç alımlarında km önemlidir. Az kullanılan bir aracın motoru ve yürür aksamı da az kullanıldığından dolayı daha değerlidir. Aracın kilometresi ne kadar düşükse değeri de buna paralel olarak o kadar fazladır. Bilindiği üzere fazla kilometre yapmış olan bir araç daha az kilometre yapan bir araca göre daha fazla yıpranır.

Her araç ya da her modelde aracın kilometresinin yüksek olması dezavantaj değildir. Araç bakımları düzenli yapılmışsa, değişen parçası yoksa kazası ya da hasarı bulunmuyorsa yani araç muayene raporu yüksekse aracın km’sinin önemi ikinci planda değerlendirilebilir. Özellikle Mercedes, BMW, OPEL gibi bazı markaların araçları dayanıklılıkları ile araba sektöründe ve ikinci el sektöründe onay görür. Bu araçların km’sinin yüksek olması değerlerinin düşmesi için bir neden olmaz. Ancak çok fazla kullanılmaları halinde bazı parçalarında yıpranmalar meydana gelebilir. Bakımı düzenli gerçekleştirilen bu araçlarda yıpranma ile karşılaşma olasılığı da oldukça düşüktür.

Araç Kilometresini Düşürme Nasıl Anlaşılır?

Aracın kilometresinin düşürüldüğü bazı durumlarda ekspertiz incelemesinde ortaya çıkmayabilir. Bu durumda yapılması gereken işlemleri aşağıda açıkladık. Şöyle ki;

Araç km düşürme tespit işlemleri oldukça önemlidir. Bunun nasıl anlaşılacağı ile ilgili uygulamada izlenen bazı yollar vardır.

Özellikle bilirkişi raporlarına da baktığımız zaman şu unsurların yer aldığını görebiliyoruz:

  • Bilirkişi aracın satış tarihinde yaklaşık olarak kaç kilometrede olduğunu hesaplar
  • Bilirkişi aracın satış tarihinde kilometresi düşürülmüş hali ile satılabilir olabileceği miktarı tespit eder
  • Bilirkişi bu hesaplamaları doğrultusunda aradaki farkın ne kadar olduğu yönünde kanaat bildirir

Peki Bilirkişilerin incelemelerinde kullandıkları yöntemler neler? Yahut aracının kilometresinin düşürülmüş olduğundan şüphelenenler bunun tespitini araştırmasını nasıl yapar? Şöyle ki:

  • Tramer kaydı sorgulanır, muayene giriş kilometre verileri ve güncel kilometreler kıyaslanabilir,
  • Aracın alındığı kişiden önceki servis kayıtları talep edilebilir, fatura ve kayıt bilgileri ile direkt olarak servisten sorgu yaptırılabilir,
  • Şase numarasından sigorta bilgilerine ulaşılabilir, farklı tarihlerde girilmiş farklı kayıtlar araştırılır,
  • Aracın kaç kez el değiştirdiği ve değiştirirken hakkında yapılan ekspertiz incelemelerine bakılır,
  • En önemli araştırma ise aracın önemli bazı kısımlarında yapılan teknik incelemelerdir.
  • Aracın kilometresinin ne zaman düşürülmüş olduğu da önemlidir. Bunun ispatına yönelik araştırma da yapılmalıdır.

Genellikle yukarıda bahsettiğimiz araştırmalar sonucunda kilometrenin ne zaman, hangi aşamada iken düşürüldüğü tespit edilebilmektedir.

Yukarıda açıkladığımız aşamalardan geçirilen bir aracın kilometresi tespit edilir. Gerçek kilometresi tespit edilen aracın rayiç bedel tespiti yapılabilir hale gelir.

Aracı Satan Kişinin Beyanı Önemli Midir?

Aracı satan kişinin beyanı, ancak kendisi de ikinci el olarak aldıysa mümkündür. Bu noktada önemli olan şudur:

Yasal olmayan şekilde kilometresi düşürülen bir otomobili ikinci elden satın alan bir kişi, bu konudan habersiz ya da konu hakkında yanlış bilgilendirilmiş olabilir. Bu durumda satıcıya cezai işlemin uygulanmaması için satıcının, aracı alırken ki kilometre değerini belgelemesi gerekir. Böyle durumlarda müteselsil sorumluluk ilkesi benimsenmemesi yerinde olmuştur. Zira kişi aracı alırken ekspertiz bakımından geçirmiş olmasına karşın aracın kilometresinin düşürüldüğünü tespit edememiş olabilir. Satıcı bu durumda bilmeden aracı başkasına sattığı halde aracı alırken zaten aracın kilometresinin düşürülmüş bir şekilde kendisine satıldığını ispat eder ise kendisinin sorumluluktan kurtulma olanağı vardır.

Ayıptan Doğan Hukuki Sorumluluk

Ayıp ile ilgili hükümler TBK m. 219 ve devamında ve TKHK m. 8 ve devamında yer alır.

Araç km düşürme ile ilgili meselelerde bu hükümlerden yalnızca gizli ayıba ilişkin hükümler gündeme gelir. Çünkü burada olağan bir gözden geçirme ile anlaşılamayacak ve ancak teknik bir inceleme ile ortaya çıkabilecek kötü niyetli bir uygulama söz konusudur. Ayıp sorumluluğu temel kanun olarak kabul ettiğimiz Türk Borçlar Kanunumuzda genel hatlarıyla düzenlenmiştir. Bir özel kanun türü olarak karşımıza çıkan 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunda da tüketicilere yönelik özel bir koruma zorunluluğun bulunması sebebiyle düzenlenmiştir. Burada aracı satın alan kişinin hangi amaçlarla aracı aldığı, hangi kanunun uygulanacağı bakımından önem taşımaktadır. Zira kişi aracı ticari bir saikle almış ise Türk Borçlar Kanunu hükümleri uygulama alanı bulacaktır. Lakin kişinin ticari bir kaygısı olmadan aracı kendi özel kullanımı için alması durumunda tüketici sıfatına sahip olacağından Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun hükümleri uygulanacaktır.

Gizli Ayıp Nedir?

Ayıplı mal 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında aşağıdaki şekilde düzenlenmiştir:

Ayıplı mal, tüketiciye teslimi anında, taraflarca kararlaştırılmış olan örnek ya da modele uygun olmaması ya da objektif olarak sahip olması gereken özellikleri taşımaması nedeniyle sözleşmeye aykırı olan maldır. Ayıplı mal, esasen sözleşmeye aykırı teslim edilen maldır. Ambalajında, etiketinde, tanıtma ve kullanma kılavuzunda, internet portalında ya da reklam ve ilanlarında yer alan özelliklerinden bir veya birden fazlasını taşımayan; satıcı tarafından bildirilen veya teknik düzenlemesinde tespit edilen niteliğe aykırı olan; muadili olan malların kullanım amacını karşılamayan, tüketicinin makul olarak beklediği faydaları azaltan veya ortadan kaldıran maddi, hukuki veya ekonomik eksiklikler içeren mallar da ayıplı olarak kabul edilir (TKHK m.8).

Ayıbın bir türü olarak karşımıza çıkan gizli ayıp ise, ilk bakışta görülmeyen sonrasında ortaya çıkan ayıp türüdür. Gerçekten de aracın kilometresinin düşürülmesi ilk bakışta anlaşılabilecek bir durum değildir. Kişi satıcıya güvenerek aldığı aracı daha sonrasında ekspertize götürerek araçtaki durumu anlayabilir. Bazı durumlarda ekspertizde dahi bu husus anlaşılamamaktadır.

Tüketicinin satın aldığı malda ayıp iki şekilde ortaya çıkabilir (BK m.219):

  • Satıcının taahhüt ettiği vasıfların bulunmaması,
  • Malın özelliği gereği malda bulunması zorunlu vasıfların eksik olması.

Bunlardan ikinci tür olan yani lüzumlu vasıflarda eksiklik şeklinde ortaya çıkan ayıptan, bunun varlığını bilmese dahi satıcı sorumludur.

Malın ayıplı olduğunun anlaşılması durumunda tüketici şu seçimlik haklardan birini kullanabilir (TKHK m.11):

  • Satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme (Sözleşmeden dönme bedelin iadesini de içerir): Alıcı sözleşmeden dönme hakkını kullanmak isterse, satıcının satım bedelini iade etme alıcının ise aracı iade etme borcu ortaya çıkacaktır.
  • Satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinden indirim isteme: Bedelden indirim talep edilmesi halinde aracın satış işleminin gerçekleştiği dönemki aracın ayıpsız bedeli ve ayıplı bedeli belirlenmeli ve birbirlerine oranlanarak alım bedelinden çıkartıldığında talep edilebilecek indirim miktarı belirlenmiş olacaktır.
  • Aşırı bir masraf gerektirmediği takdirde, bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını isteme: Ayıp ihtimalinde alıcının elindeki imkanlardan biri de tamirat talebidir. Ancak araç km düşürme olayında ücretsiz tamir imkanının uygulaması yoktur ve mümkün değildir.
  • İmkân varsa, satılanın ayıpsız bir misli ile değiştirilmesini isteme: Ayıp halinde alıcının seçimlik haklarından birisi de ayıpsız misli ile değişimdir. Ancak ikinci el araç satışında bunun uygulaması çok kısıtlıdır ve neredeyse mümkün değildir. Çünkü her ikinci el araç birbirinden farklı özellik göstermektedir.

Tüketici yukarıdaki haklarını tek taraflı bildirim yaparak kullanabilir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür. Satıcının kişinin tercih ettiği seçimlik hakkını yerine getirmemesi durumunda dava açma hakkı saklıdır.

Burada Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin vermiş olduğu bir kararı yukarıda açıklamış olduğumuz hususları tasdik etmesi amacıyla paylaşmak uygun olacaktır.

Dava, konusu itibariyle tüketici yasası hükümlerine tabi olmayıp taraflar arasındaki meselenin halli için 6098 sayılı TBK’nun ayıba karşı tekeffül hukuki kurumunu düzenleyen 219 ve devamı maddelerine bakmak gerekir. Davacı 6098 sayılı TBK 219 ve sonraki ayıba karşı tekeffül maddeleri hükümlerine göre davalıdan tazminat istemekte haklıdır. Buna göre “Satıcı, alıcıya karşı herhangi bir surette bildirdiği niteliklerin satılanda bulunmaması sebebiyle sorumlu olduğu gibi, nitelik veya niteliği etkileyen niceliğine aykırı olan, kullanım amacı bakımından değerini ve alıcının ondan beklediği faydaları ortadan kaldıran veya önemli ölçüde azaltan maddi, hukuki ya da ekonomik ayıpların bulunmasından da sorumlu olur. Satıcı, bu ayıpların varlığını bilmese bile onlardan sorumludur.” Mahkemece alınan bilirkişi raporlarına göre davaya konu aracın kilometre sayacında oynama olduğu uyuşmazlık konusu değildir. Satışa konu araç hukuki ayıplıdır. Satıcı ayıpların varlığını bilmese bile onlardan sorumludur. Ayıp nedeniyle satış bedelinden indirilecek miktarın tespitinde, doktrinde, “mutlak …”, “nisbi …” ve “tazminat metodu” adıyla bilinen değişik görüşler mevcutsa da gerek Dairemiz gerekse Yargıtay tarafından öteden beri uygulanan “nispi …” olarak adlandırılan hesaplama yöntemi benimsenmektedir. Bu metoda göre; satış tarihi itibariyle satılanın, ayıpsız ve ayıplı değerleri arasındaki oranın, satış bedeline yansıma miktarı belirlenmektedir. Başka bir ifade ile satılanın, tarafların kararlaştırdıkları satış bedeli gözetilmeksizin, satış tarihi itibariyle gerçek ayıpsız rayiç değeri ile, ayıplı haldeki rayiç değeri ayrı ayrı belirlenerek, bu iki değerin birbirine bölünmesi suretiyle elde edilecek oran, satış bedeline uygulanmaktadır. Mahkemece, yukarıda açıklanan ilke ve esaslar doğrultusunda inceleme ve araştırma yapılarak, davacının talep edebileceği tazminat miktarı uzman bilirkişi aracılığı ile “nispi …” olarak adlandırılan hesaplama yöntemi ile tespit edilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde eksik inceleme ile hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. (Yargıtay 13. H.D.,2018/2513 E., 2020/3180 K.)

Dolandırcılık Suçundan Cezai Sorumluluk

Araç kilometre düşürme olayının Türk Ceza Kanunundaki karşılığı dolandırıcılık suçudur . ‘Hileli davranışlarla bir kişiyi aldatarak, onun veya başkasının zararına olacak şekilde, kendisine veya başkasına bir yarar sağlamak’ fiili TCK madde 157 hükmü uyarınca bir yıl ile beş yıl arasında hapis ve buna ek olarak beş bin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır.

Araç km düşürme işlemi ise TCK 158’de yer alan nitelikli dolandırıcılığa girer. Çünkü dolandırıcılık suçu;

  • Tacir veya şirket yöneticisi yahut şirket adına hareket eden kişiler tarafından ticari faaliyetlerini gerçekleştirirken işlenirse,
  • Serbest meslek sahibi kişiler tarafından, mesleklerinden ötürü kendilerine duyulan güvenin kötüye kullanılması suretiyle işlenirse,

Nitelikli dolandırıcılık söz konusu olur ve cezası 3 ile 10 yıl arasında hapis ve buna ek olarak beş bin güne kadar adli para cezasıdır.

Yargıtay 15. Ceza Dairesinin 10/05/2017 yılında vermiş olduğu bir kararında, sanığın eyleminin 5237 sayılı TCK’nın 158/1-h maddelerinde belirtilen nitelikli dolandırıcılık suçunu oluşturduğu ve mahkumiyetine hükmedilmesi gerektiği gözetilmeksizin, yazılı gerekçeyle beraat hükmü kurulmasını kanuna aykırı görerek hükmün bozulması gerektiğine hükmetmiştir.

Grup Ticaret Limited Şirketinin yetkilisi olan sanığın, sahibinden.com isimli internet sitesine…plakalı Volkswagen marka aracın 68.000 km’de olduğunu belirten satış ilanı verdiği, katılanın ilanı görerek sanığı aradığı ve aralarındaki anlaşma sonucu katılanın aracı satın aldığı ancak aracın yetkili servise götürülmesi ile, aracın kilometre saatinin değiştirildiğinin ve 200.617 kilometrede olduğunun tespit edildiği, bu suretle sanığın nitelikli dolandırıcılık suçunu işlediğinin iddia edildiği olayda; sanığın katılana yaptığı satıştan yaklaşık üç ay önce aracı …Turizm Otomotiv Sanayi Şirketinden noter aracılığı ile satın aldığı ve bu satışın araç 200.617 kilometrede iken yapıldığına dair ekspertiz raporunun … Şirketi tarafından dosyaya sunduğu, kilometre değişikliğinin servis kayıtları ile de sabit olduğu, bu haliyle şirket adına hareket eden sanığın aracı satın aldıktan sonra kilometre saatini değiştirerek, sahibinden.com isimli siteye ilan verdiği ve katılanı hileli davranışlarla aldatıp menfaat temin ettiği ancak eylemden sonra ödemede bulunduğu anlaşılmakla, Grup Ticaret Limited Şirketinin yetkilisi olan sanığın, sahibinden.com isimli internet sitesine…plakalı Volkswagen marka aracın 68.000 km’de olduğunu belirten satış ilanı verdiği, katılanın ilanı görerek sanığı aradığı ve aralarındaki anlaşma sonucu katılanın aracı satın aldığı ancak aracın yetkili servise götürülmesi ile, aracın kilometre saatinin değiştirildiğinin ve 200.617 kilometrede olduğunun tespit edildiği, bu suretle sanığın nitelikli dolandırıcılık suçunu işlediğinin iddia edildiği olayda; sanığın katılana yaptığı satıştan yaklaşık üç ay önce aracı …Turizm Otomotiv Sanayi Şirketinden noter aracılığı ile satın aldığı ve bu satışın araç 200.617 kilometrede iken yapıldığına dair ekspertiz raporunun … Şirketi tarafından dosyaya sunduğu, kilometre değişikliğinin servis kayıtları ile de sabit olduğu, bu haliyle şirket adına hareket eden sanığın aracı satın aldıktan sonra kilometre saatini değiştirerek, sahibinden.com isimli siteye ilan verdiği ve katılanı hileli davranışlarla aldatıp menfaat temin ettiği ancak eylemden sonra ödemede bulunduğu anlaşılmakla, sanığın eyleminin 5237 sayılı TCK’nın 158/1-h maddelerinde belirtilen nitelikli dolandırıcılık suçunu oluşturduğu ve mahkumiyetine hükmedilmesi gerektiği gözetilmeksizin, yazılı gerekçeyle beraat hükmü kurulması, Kanuna aykırı olup, katılan vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca, hükmün BOZULMASINA, 10/05/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi (Yargıtay 14. H.D., 2019/1324 E, 2017/10705 K.).

Kategori : Sigorta Hukuku