Tazminat Hukuku

KARGOM GELMEDİ NE YAPMALIYIM?

KARGOM GELMEDİ NE YAPMALIYIM Merve Kolman

Son yıllarda online alışveriş hayatımızın bir parçası haline gelmiştir. İnternet günlük yaşantımızda birçok kolaylık getirmektedir. Bu kolaylıkların başında online alışveriş sistemleri yer almaktadır. Günümüzde internet üzerinden tüm ihtiyaçlarımızı karşılayabilir durumdayız. Giyim ürünleri, teknolojik ürünler, temel ihtiyaçlar, gıda vb. tüm ihtiyaçlarımızı internet üzerinden satın alabiliyoruz. İnternet üzerinden alışveriş yapmak hem daha ekonomik hem de daha kolay olmaktadır.

Online alışveriş sistemlerinin bu denli yaygın kullanılması ile bu sistemlerin lojistik yöntemleri de önemli bir süreç olmuştur. İnternet üzerinden aldığımız ürünler kargo taşıma şirketleri ile talep ettiğimiz adreslere getirilmektedir. Kargo şirketleri satıcı ile tüketici arasında önemli bir konumda çalışmaktadır. Çok yüksek hacimler ile kargo taşımacılığı yapılmaktadır. Bu yüksek hacim kargo şirketlerinin sayısının artmasına ve farklı taşıma sistemlerinin ortaya çıkmasına yol açmıştır. Her gün yüzlerce ürün kargo şirketleri aracılığıyla tüketicilere teslim edilmektedir.

Kargo sistemlerinin bu denli yaygınlaşması ile bu taşımacılık sistemindeki sorunları da artırmıştır. Talebin yüksek olması kargo şirketlerinin hizmet kalitesinde problemler yaratmaktadır. Birçok kargo zamanında teslim olmamaktadır. Bazı kargolar taşıma esnasında zarar görmektedir. Birçok tüketici aldıkları ürünlerin kargo esnasında kaybolduğu şikayetinde bulunmaktadır.

Kargo şirketlerinin ve ürün satıcılarının kargonun zamanında, hasarsız ve doğru adrese teslim edilmesi ile ilgili birçok sorumluluğu bulunmaktadır. Bu yazımızda günümüzde sıklıkla sorulan kargom gelmedi ne yapmalıyım sorusunu hukuki açıdan cevap aramaya çalıştık.

KARGONUN TESLİM EDİLMEMESİ DURUMUNDA HANGİ HUKUKİ YOLLARA BAŞVURU YAPILABİLİR?

E-ticaret potansiyelinin artmasıyla birlikte artık kargo firmalarının da önemi artmaktadır. Ülkemizde ve aynı zamanda da dünyada yaşanan pandeminin de bu potansiyelin artmasına ciddi katkısı olmuştur. Kişiler alışveriş yaptıklarında aldıkları ürünlerin bir an önce kendilerine ulaşmasını istemektedir. Uzun süren kargo süreçleri nedeniyle tüketiciler mağdur olmaktadır. Tüketiciler kargolarına ulaşma ve daha hızlı getirilmesi amacıyla başvurulacak hukuki yollar aramaktadırlar.

Yargıtay tarafından alınan karara göre; artık kargo şirketleri kaybolan kargolar için değil, müşterinin uğradığı kayıplardan da sorumlu olacaktır. Yargıtay 11. Hukuk dairesi tarafından alınan kararda; 23 Aralık 1997 tarihinde 1997/9653 karar, 1997/8647 esas numaralı kararını açıklıyor. Bu karar neticesinde sorumluluklarını yerine getirmeyen kargo şirketleri artık müşteriye verdiği zararı tazmin etmek zorunda kalacak.

Karayolu Taşıma Kanunu(KTK) ve Karayolu Taşıma Yönetmeliği (KTY) ile kargo işlemlerin nasıl gerçekleşeceği düzenlenmiştir. Yönetmelikteki 40. ve 43. maddeler bu konular hakkındaki düzenlemeleri içermektedir.

Kargonun ilgilisine teslim edilmemesi durumunda; mevzuat gereği, gerekli maddeler kapsamında vatandaşlar, ilgili kargo firması ile iletişime geçtikten sonra hala sorun yaşıyorsa yaşadığı sorunu belirterek; kişinin elinde bulunan bilgi ve evraklarla ilgili bakanlık olan Ulaştırma Bakanlığına ya da bölge müdürlüklerine şikâyet etme hakkı bulunmaktadır.

Kargo firmalarının kaybolan, eksik veya hasarlı gelen kargolar ile ilgili şikâyet hatları bulunmaktadır. Bu iletişim yollarını kullanarak problemli kargolar için bildirim yapabilirsiniz. Aşağıda firmaların numaraları bulunmaktadır. Bu iletişim yolu ile sonuç alınamadığı durumlarda tüketicinin firmayı şikâyet ederek süreci takip etmesi gerekmektedir.

Kargo  ŞirketiŞikayet HattıÇalışma Saatleri
Yurt İçi Kargo444 99 9908:00-20:00 
Aras Kargo444 25 5208:30-18:00 
MNG Kargo0 850 222 06 0608:30-18:00 
PTT Kargo444 17 8807:00-24:00
UPS Kargo 0 850 255 00 6609:00-20:00
Sürat Kargo0 850 202 0 20209:00-18:00
Fedex Kargo444 93 3908:00-24:00
Vatan Kargo0 850 222 56 5609:00-18:00
İyi Kargo444 78 8907:00-24:00
KargoTürk Kargo0 212 272 66 6009:00-18:00
Aykargo444 75 8809:00-18:00
Adsiz tasarim 55

KARGO ŞİRKETLERİNİN SORUMLULUĞU

Ülkemizde ve dünyada yaygınlaşan eşya taşımacılığı ve küreselleşme sonucunda ticaret hacmi olarak oldukça önemli bir alanı kaplayan kargo işletmeciliğinin yasal olarak düzenlenmesinin gerekli olması sebebiyle 2003 yılında 4925 sayılı Karayolu Taşıma Kanunu yürürlüğe girmiştir. Söz konusu kanunda taşımacının sorumluluğuna ayrıntılı olarak yer verilmiştir. Bunun yanında taşımacının yükümlülüğü, gönderenin sorumluluğu ve acente, taşıma işleri komisyonculuğu, nakliyat ambarı ve kargo işletmeciliği yapanların sorumluluğunu düzenlemek için ilgili konuda gerekli yasal düzenlemeler yapılmıştır.

Kargo, Karayolu Taşıma Kanununda şu şekilde tanımlanmıştır:

Kargo: Tek parçada en fazla yüz kilogramı geçmeyen genellikle ambalaj ve kap içerisinde olan küçük boyutlu koli, sandık, paket gibi parça eşyayı ifade etmektedir.

Aynı kanunda kargo işletmecisi ise aşağıdaki şekilde tanımlanmış bulunmaktadır:

Kargo işletmecisi: Bağımsız bir işyerinin kullanma hakkına sahip olan ve kargoyu teslim alarak kısa sürede gönderilene ulaştırmak amacıyla kendi gözetimi ve denetimi altında yükleme, boşaltma, depolama, istifleme, aktarma ve gönderilene teslim gibi hizmetleri yerine getiren, taşımayı yapan veya yaptıran ve bundan doğacak sorumluluğu üstlenen kişiyi ifade etmektedir.

Genel kural, taşımaların; ekonomik, seri, elverişli, güvenli, çevreye kötü etkisi en az ve kamu yararını gözetecek tarzda serbest rekabet ortamında gerçekleştirilmesidir. Uygulamada ise bu genel hükme uyulmadığı durumlarla olabilmektedir. Örneğin kargo taşıma ücretlerinin günümüzde pek ekonomik olduğu söylenemez. Aynı şekilde kargolar zamanında teslim edilmeyip, bilgilendirme dahi yapılmadan kargoların geri gönderilmesi örnekleri oldukça sık karşılaşılan durumlardandır. Bu gibi durumlarda kargo şirketleri ve ürün satıcıları şikayet edilebilir.

YETKİ BELGESİ ALMA ZORUNLULUĞU

Bir firmanın taşımacılık, acentelik ve taşıma işleri komisyonculuğu ile nakliyat ambarı ve kargo işletmeciliği yapılabilmesi için Bakanlıktan yetki belgesi alması zorunludur. Buradaki ilgili bakanlık Ulaştırma Bakanlığı’dır.

Taşımacılık, acentelik ve taşıma işleri komisyonculuğu ile nakliyat ambarı ve kargo işletmeciliği yetki belgesi alınabilmesi için taşıma işleri işletmecilerinin meslekî saygınlık, malî yeterlilik ve meslekî yeterliliğe sahip olması gerekmektedir. Ayrıca, karayoluyla yük ve yolcu taşımacılığı faaliyetlerinde kullanılan ticari araçlarda çalışan şoförlerin, sürücü mesleki yeterlilik belgesi almaları zorunludur. 

Taşımacılara, yetki belgesinden ayrı olarak taşımalarda kullanılacak taşıtların niteliğini ve sayısını gösteren taşıt belgesi verilir. Taşımacıya taşıt belgesinde kayıtlı, her taşıt için düzenlenen ve taşıtta bulunması gereken taşıt kartı verilir.

Taşıma işleri işletmecilerinin sayısı, yolcu ve eşya kapasitesi, taşıtların durumu, güvenlik veya benzeri nedenlerle Bakanlık (ulaştırma bakanlığı), yetki belgelerinin verilmesinde sınırlamalar ve yeni düzenlemeler getirebilir.

Tehlikeli yük taşıyan taşıtlar ve bunların bağlı olduğu taşımacılar, taşıyacakları yüklerin özelliğine uygun olduğunu gösteren bilgi ve belgelere dayanarak birinci fıkrada belirtilen yetki belgesinden ayrı olarak ilgili mercilerden ayrıca izin almakla yükümlüdürler.

Taşımacılar, taşıma hizmetlerini kabul edilebilir bir neden olmaksızın veya zorunlu haller dışında yapmaktan kaçınamazlar. Taşıma hizmetinden herkesin her zaman yararlanmasını sağlamak zorundadırlar.

Taşımalar, diğer taşımacılar veya üçüncü şahıslar tarafından engellenemez.

Adsiz tasarim 53

TAŞIMACININ SORUMLULUĞU

Yolcu ve eşya taşımaları, kanunlara ve taşımacı, yolcu ve gönderen arasındaki sözleşmelere uygun olarak yapılır. Yolcu taşımaları biletsiz veya taşıma sözleşmesiz, eşya taşımaları taşıma senetsiz yapılamaz.

Taşımacı, acentesinin acentelik sıfatıyla yapmış olduğu bu Kanun kapsamındaki faaliyet ve işlemlerden müteselsilen sorumludur. Müteselsil sorumluluk bilindiği üzere ağır bir sorumluluk hali olduğundan mutlaka kanunla düzenlenmesi gerekmektedir. Karayolu taşıma kanununda da müteselsil sorumluluğa açık bir şekilde yer verildiğinden burada ilgili taşımacı, acentesinin acentelik sıfatıyla yapmış olduğu Karayolu Taşıma Kanunu kapsamındaki faaliyet ve işlemlerden müteselsilen diğer bir anlamıyla birlikte sorumludur.

Taşımacı, yolcu ve eşyanın güvenlik içinde taşınmasından sorumludur. Yolcu ve gönderenler de taşımacının güvenlik yönünden almış olduğu tedbirlere uymak zorundadırlar. Gönderen kişi kendisinin uymakla yükümlü olduğu kurallara uymadan eşyayı paketler ya da hazırlarsa, onun da kusuru ortaya çıkan zararın kime yükletileceği konusunda çıkan anlaşmazlıkta dikkate alınacaktır. Ortaya çıkan zarar ilgili kişilerin kusurları oranında paylaştırılır. Bu açıdan örneğin gönderen gerekli önlemleri almaz ve taşıyıcı da dikkatli bir şekilde taşıma işlemini gerçekleştirmez ise zarar ikisi arasında paylaştırılacaktır.

Taşımacı, çevre kirliliğini önleme, çevre ve insan sağlığını koruma amacıyla yürürlüğe konulan mevzuat hükümlerine uymak zorundadır.

TAŞIMACININ YÜKÜMLÜLÜĞÜ

Taşımacı, yolcuların sağlıklı, rahat ve güvenli bir yolculuk yapmasını sağlayacak tedbirleri almak, yolcu ve eşyayı taahhüt ettiği yere kadar götürmekle yükümlüdür.

İlgili mevzuat hükümlerine uygun bir taşıtı, nitelikli şoför ve hizmetli personeli sefere göndermek, şoförlerin sürücü belgelerinin bulunup bulunmadığını araştırmak, teknik şartlara uymayan taşıtların trafiğe çıkmasına engel olmak, güzergâh mesafesini dikkate alarak yeteri kadar şoför bulundurmak, taşıt kartları olmayan ve Kanunda öngörülen sorumluluk sigortası bulunmayan taşıtları trafiğe çıkarmamak hususunda taşımacı gereken özeni ve duyarlılığı göstermek zorundadır.

Karayolları alt yapısı, işletilmesi, trafiği, doğal afetler, meteorolojik şartlar ile arıza ve kaza hali dahil, beklenmeyen sebeplerle ilgili olarak ortaya çıkan ve taşımanın devamına engel olan sebeplerin, belirsiz bir beklemeyi mecburî kılması veya varış noktasına kadar gerekli zamanın bir katından daha fazla beklemeyi gerektirmesi halinde, imkân olduğu takdirde taşımacı bir başka güzergâhı izleyerek taşımayı tamamlamak, aksi halde yolcuyu güzergâh üzerinde yolcunun dilediği bir yere kadar götürmek veya yolcu ve eşyayı hareket noktasına geri getirmekle yükümlüdür.

Bu gibi hallerde, yolcunun ve eşya sahibinin bütün hakları saklı olup, taşımacılar herhangi bir ek ödeme veya benzeri talepte bulunamazlar.

Eşya için taşıma senedindeki hükümler uygulanır.

Taşımacılar altışar aylık süre ile yılda en az iki kez şoförlerinin ceza puanı durumunu Emniyet Genel Müdürlüğünden öğrenmek ve ceza puanı yüksek olan şoförlerle ilgili, eğitim ve iç denetim yönünden gerekli tedbirleri almak zorundadırlar.

GÖNDERENİN SORUMLULUĞU

Gönderen, eşyanın varış noktası, cinsi, miktarı ve nitelikleri ile diğer önemli bilgileri tam ve doğru olarak taşımacıya bildirmek zorundadır. Yanlış ve eksik bildirmelerden doğacak her türlü sorumluluk gönderene aittir. Taşımacı, bir ihbar veya şüphe halinde yetkili ve görevlilerin huzurunda eşyayı kontrol ettirebilir.

Gönderen; eşyanın cinsi, miktarı, nitelikleri, istifleme şekli, kalkış ve varış noktası, alıcının adı ve adresi ile kimliğini ibraz etmek suretiyle kendi adres ve kimlik bilgileri gibi diğer önemli bilgileri tam ve doğru olarak yetki belgesi sahibine bildirmek zorundadır. Yanlış ve eksik bildirimlerden doğacak sorumluluk gönderene aittir. Yetki belgesi sahibi, gönderenin bildirmek zorunda olduğu bilgileri vermemesi halinde taşımayı yapmaz. Taşımayı yaparsa, sorumluluk yetki belgesi sahibine ait olur.

Gönderen; gönderilerini teslim etmeden önce taşımayı gerçekleştirecek gerçek veya tüzel kişiliğin yetki belgesi sahibi olup olmadığını kontrol etmekten/ettirmekten sorumludur.

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 09/10/2019 tarihinde verdiği bir kararında ilk derece mahkemesinin şu gerekçelerle: kargoların ambalajlarının taşıma standartlarının gerektirdiği ölçü ve sağlamlıkta olmasını sağlama sorumluluğunun gönderene ait olduğu, gönderenin taşıma irsaliyesinde yer alan bilgileri tam ve gerçeğe uygun olarak beyan etmek ve belgesini vermekle yükümlü olduğu, davaya konu kargonun teslimi sırasında kargo içeriğinin ne olduğu hususunda bir belge düzenlenmediği, sevk irsaliyesinde de taşınan eşyanın ne olduğu ve değeri hususunda davacı tarafça herhangi bir açıklamada bulunulmadığı, davacının taşınan eşyanın içeriğine uygun olarak ambalajlandığını ve eşya ile ilgili tüm bilgilerin sevk irsaliyesine derç edildiğini ispatlayamadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar vermiş, bunun üzerine karar ilgililerce temyiz edilmiştir. Yargıtay da bu yetersiz ambalajlanmayla taşımadan kaçınması gerekip gerekmediği hususunda içinde taşımacının ve taşınan malın vasfı gözetildiğinde sektörden bir bilirkişinin de bulunduğu bilirkişi heyetinden rapor alınması gerekirken, bu hususları ihtiva etmeyen yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak hüküm kurulması doğru görülmemiş kararın davacı yararına, bozulması gerektiğine hükmetmiştir.

Yargıtay bu tür uyuşmazlıklarda bilirkişiye başvurulmasını zorunlu görmektedir. Zira mahkemelerin hakkaniyete uygun bir şekilde karar verebilmeleri için hakkında bilgi sahibi olmadıkları bir konuda uzman kişilerden yardım almaları kararların daha adil bir şekilde verilmesi için gereklidir.

Adsiz tasarim 54

ACENTE, TAŞIMA İŞLERİ KOMİSYONCULUĞU, NAKLİYAT AMBARI VE KARGO İŞLETMECİLİĞİ YAPANLARIN SORUMLULUĞU

Acenteler ve taşıma işleri komisyoncuları bu sıfatla yapmış oldukları faaliyet ve işlemlerden taşımacı ile müştereken ve müteselsilen sorumludur. Nakliyat ambarı ve kargo işletmeciliği yapanlar, eşyayı teslim aldığı andan teslim edinceye kadar, eşyanın tamamı ve kısmen kaybından ve vuku bulacak hasarından, korunması ve taşınmasından, güvenliği ve düzenliliğini sağlamaktan, çevre kirliliğini önleme ve insan sağlığını koruma konusundaki kurallara uymaktan sorumludur.

Yukarıda belirtildiği ve Karayolu Taşıma Kanununda da açık bir şekilde yer verildiği üzere kargo işletmeciliği yapanlar, eşyayı teslim aldığı andan teslim edinceye kadar, eşyanın tamamı ve kısmen kaybından ve vuku bulacak hasarından sorumludur. Kargo işletmecisinin söz konusu kanuni sorumluluğuna aykırı hareket etmesi nedeniyle kargonun kaybolması veya hasara uğraması sonucu gönderici, ilgili kargo işletmeciliğine karşı tazminat davası açabilme hakkına sahiptir. Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 06/01/2020 tarihinde vermiş olduğu bir kararında bu hususu şu şekilde belirtmiştir: Kargo şirketine teslim edilen eşyanın alıcıya gereği gibi teslim edilmediği ve kaybedildiği iddiasına dayalı tazminat istemine ilişkin olup, mahkemece yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir. Ancak, 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6102 sayılı TTK’nın 882. maddesi gereğince taşıyıcının sorumluluğu, gönderinin tamamının zıyaı veya hasarı hâlinde, gönderinin net olmayan ağırlığının her bir kilogramı için 8,33 Özel Çekme Hakkını karşılayan tutar ile sınırlıdır. Somut olayda, mahkemece davalı taşıyıcının taşınanın tamamen zayi olması nedeniyle sorumlu olduğu tazminat miktarının anılan sınırlı sorumluluk hükümleri dikkate alınarak, bu yönde yapılacak bir inceleme ve değerlendirmeyle belirlenmesi gerekirken yazılı şekilde sınırlı sorumluluk hükümleri dikkate alınmaksızın karar verilmesi doğru olmamış ve bozmayı gerektirmiştir. (Yargıtay 11. Hukuk Dairesi, 2019/1962 E., 2020/68 K.)

TAŞIMA SENEDİ VE SEVK İRSALİYESİ

Yurtiçi eşya ve kargo taşımalarında taşıma irsaliyesi ve taşıma senedi düzenlenir.

(2) 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun ilgili hükümleri saklı kalmak kaydıyla, taşıma senedinde taşımacı, gönderen ve alıcının unvanları, adresleri, iletişim bilgileri, eşyanın cinsi, miktarı, teslim alma ve teslim edilme yerleri, taşıma süresi, taşıma ücreti, taşımacının vergi kimlik numarasının (gerçek kişilerde T.C. kimlik numarası) belirtilmesi, taşıma irsaliyesinde ise; malın cinsi, miktarı, kimin tarafından tevdi edildiği, nereye ve kime gönderildiği ile alınan nakliye ücreti tutarı, sürücünün ad ve soyadı, taşıtın plakası, seri ve müteselsil sıra numarası ve düzenleme tarihinin yer alması zorunludur.

(3) Yetki belgesi sahiplerinin, yurtiçi eşya taşımalarında ilgili mevzuatın öngördüğü usule göre düzenlenmiş sevk irsaliyesinin iki nüshası ile taşıma irsaliyesi ve taşıma senedinin birer nüshasını taşıtlarında bulundurmaları zorunludur. Elektronik olarak düzenlenmesi halinde söz konusu koşullar aranmayacaktır.

Taşıma senedi, uygulamada bazı kargo işletmeciliklerinin ilgili kişilere imzalatmaya çalıştıkları sorumluluktan kurtulma belgeleriyle karıştırılmamalıdır. Zira taşıma senedi düzenlenmesinin zorunluluğu Karayolu Taşıma Yönetmeliğinde düzenlenmiş, ancak bahsi geçen sorumluluğun kaldırılması belgesinin herhangi yasal bir düzenlemesi bulunmamaktadır.

KARGO İŞLETMECİLERİNİN SORUMLULUĞUNDA BİR TARAFIN TÜKETİCİ OLMASI DURUMUNDA GÖREVLİ MAHKEME TÜKETİCİ MAHKEMESİDİR

Dava, taşıma sözleşmesinden kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin olup, mahkemece, taşıma işinin ticari faaliyet niteliğinde olduğu ve asliye ticaret mahkemesinin görev alanına girdiği gerekçesiyle dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilmiştir. Ancak, dava tarihinde yürürlükte bulunan 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 3/1-k maddesinde tüketicinin; “ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi” ifade edeceği, 3/1-l maddesinde ise tüketici işleminin; “mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi” ifade edeceği düzenlenmiş, aynı kanunun 73/1 maddesinde de; tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalara bakmaya tüketici mahkemelerinin görevli olduğu hüküm altına alınmıştır. Buna göre, mahkemece, tüketici konumundaki davacılar tarafından açılan işbu davada tüketici mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, yazılı şekilde asliye ticaret mahkemesinin görevli olduğundan bahisle görevsizlik kararı verilmesi doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir (Yargıtay 11. Hukuk Dairesi- Karar: 2016/27).

author-avatar

Merve Topbaşoğlu Kolman Hakkında

İzmir Avukat – Arabulucu Avukat Merve Topbaşoğlu Kolman 1991 yılı Manisa doğumludur, 2009 yılında derece ile yerleştiği Yaşar üniversitesi hukuk fakültesinden 2014 yılında 3.lük ile mezun olmuştur.Burslu devam etmeye hak kazandığı Yaşar üniversitesi özel hukuk tezli yüksek lisans eğitim programından oybirliği ile kabul gören aile hukukunda ‘katkı payı alacağı ve değer artış payı alacağı’ konulu tez çalışması ile 2016 yılında mezun olmuştur.2016 yılında İzmir’de kurmuş olduğu hukuk bürosu ile arabuluculuk & avukatlık ve danışmanlık hizmeti vermektedir. Bu hizmetlerin yanı sıra alternatif uyuşmazlık çözüm yollarında da mesleki yeterlilik ve tecrübe ile hizmet vermektedir.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir