Ev Sahibi Kendi Oturacağım Diye Kiracıyı Çıkarabilir Mi ? Türk Borçlar Kanunu’nun 350/1, b1. Hükmü göz önüne alındığında, kiracı kendisine düşen borçları düzenli biçimde yerine getirse ve kira sözleşmesinin koşullarına harfiyen uysa bile, kiraya veren, kiralananı kendisi, eşi, altsoyu, üstsoyu veya kanun gereği bakmakla yükümlü olduğu diğer kişiler için konut ya da işyeri gereksinimi sebebiyle kullanma zorunluluğu hasıl olacak olursa, kiracıya karşı belli sürelere uymak kaydıyla tahliye davası açma hakkına sahip olacaktır. Ancak önemle belirtmek isteriz ki buradaki gereksinimin (ihtiyacın), gerçek ve samimi olması, Yargıtay kararlarında aranan önemli ve maddi bir koşuldur.
Ev Sahibi Kendi Oturacağım Diye Kiracıyı Çıkarabilir Mi ?
Konu Başlıkları
Ayrıca Yargıtay birçok kararında bu gereksinimin zorunlu ve devamlı nitelikte olmasını aramaktadır. Hangi durumda konut gereksiniminin gerçek ve samimi bulunduğu konusunda kanun somut bir ölçüt getirmemiştir. Bunu, durumun özelliklerine göre hâkimin takdir etmesi gerekir. Belirli süreli konut kirası bakımından sürenin sonundan itibaren bir ay içinde konut gereksinimi nedeniyle bu davanın açılması gerekir. En geç bir yıl içinde çekilen ihtar, davanın yıl sonuna kadar açılabilmesi hakkı verir. Ev sahibi gereksinimini kanuna uygun şekilde kanıtlar ise kiracısını tahliye edebilir. Lakin burada önemli bir hususu da vurgulamak gerekir.
Ev sahibi gereksinim nedeniyle kiracısını tahliye ettirdiği taşınmazını 3 yıl boyunca başka kişilere kiralayamaz. Bu durum kanunda “Yeniden kiralama yasağı” başlıklı TBK 355 hükmünde güvence altına alınmıştır. Hükme göre; “kiraya veren, gereksinim amacıyla kiralananın boşaltılmasını sağladığında, haklı sebep olmaksızın, kiralananı üç yıl geçmedikçe eski kiracısından başkasına kiralayamaz”. Üç yıl müddetle kiralama yasağı hem gereksinim hem de yeniden inşa ve imar amaçlı tahliyeler bakımından geçerlidir. Kiraya verenin kanunda belirtilen lehine tahliye kararı alması ve bu kişinin kiralananda oturtulmasının sağlanması yasağı ihlal etmez. Ayrıca kiraya verenin başkasına değil de yeniden eski kiracısına kiralaması da maddede açıkça ifade edildiği gibi yasak kapsamında değildir.
İlgili Hizmet: İzmir kira avukatı
Ev Sahibi Kendim Oturacağım Diye Kiracıyı Ne Kadar Sürede Çıkarabilir?
Belirli süreli konut kirası bakımından sürenin sonundan itibaren bir ay içinde konut gereksinimi nedeniyle gereksinim sebebiyle tahliye davasının açılması gerekir. Süre kaçırılmışsa (en geç bu bir aylık sürede dava açılmamış veya ihtar varmamışsa), yıldan yıla yenileme söz konusu olacağından, yenilenen her yıl sonu itibariyle gereksinim devam etmek kaydıyla bu dava açılabilecektir. İhtarın kanunda açıkça belirtildiği üzere yazılı olarak yapılması geçerlilik koşuludur.
Eğer konut kirası belirsiz süreli olarak akdedilmiş ise, o halde kiraya verenin Borçlar Kanunu’nda kira sözleşmesine ilişkin düzenlenen genel hükümlere göre fesih dönemi için belirlenen tarihten başlayarak bir ay içerisinde dava ile sözleşmeyi feshedebilir. Bu durumda konut kirası taşınmaz kirası olduğundan genel hükümlerden TBK 329 uyarına altı aylık fesih dönemi sonu için üç ay evvel yapılacak bildirim ile fesih söz konusu olacak, daha doğrusu sözleşme sonu tayin edilmiş olacak, bu tarihten itibaren ise bir ay içinde dava açılmak gerekecektir. Bir noktayı daha vurgulamak gerekir ki, belirsiz süreli kira sözleşmesinin başlangıç süresi, fesih dönemi ve bildirim sürelerini tayin açısından önemlidir. Kira sözleşmesinin yazılı olmadığı ve tanık ile ispatlanamadığı durumlarda kiracının kabul ettiği tarihe göre işlem yapılır.
Evde Kendim Oturacağım Kiracıyı Nasıl Çıkarabilirim?
TBK 350/1 hükmüne göre, kiracı kendine düşen borçları düzenli biçimde yerine getirse ve kira sözleşmesinin koşullarına uysa dahi, kiraya veren, kiralananı kendisi, eşi, altsoyu, üstsoyu veya kanun gereği bakmakla yükümlü olduğu diğer kişiler için konut ya da işyeri gereksinimi sebebiyle kullanma zorunluluğu hasıl olursa, kiracıya karşı süresinde tahliye davası açabilme hakkına sahip olacaktır. Kiraya verenin birden fazla konutu varsa, bunlardan birindeki kiracıya karşı tahliye davası açabilir. Ancak kiralanan bir yerde birden fazla kiracı varsa, tahliye davasının bütün kiracılara karşı açılması gerekir. Çünkü tahliye borcu bölünemeyen bir borçtur.
Kira sözleşmesinin kurulması sırasında var olmayan fakat sözleşme yapıldıktan sonra ortaya çıkan kiraya verenin kendisine ve ailesine ilişkin bazı nedenler de tahliye davasının konusunu oluşturabilir. Yargıtay’ın kararlarına göre, kiraya verenin sağlık nedeniyle kiracının oturmakta olduğu yerde oturmasının gerekmesi bir tahliye nedeni olabilir. Ancak kiraya verenin sağlık durumunun gerçekten kiracıyı taşınmazdan çıkarmayı gerektirdiğini kanıtlaması ve ayrıca kendi oturmakta olduğu daireyi kiracısına teklif etmesi gerekir. Gereksinim nedeniyle tahliye davası açılabilmesi için, gerçekten de kiraya verenin gereksinim duyması ve bunun içten olması gerekir.
Bu nedenle, salt kiracıyı çıkarıp bir ahbabına kiralamak, kira parasını istediğince arttırmak, gereksinimi karşılayan evi olduğu halde kiradaki evini birkaç aylığına yazlık olarak kullanmak üzere kiracıyı taşınmazdan çıkarmak istemesi ya da bir taşınmaz boşaldığı halde onu kiraya vererek başka bir kiracısını gereksinme nedeniyle taşınmazdan çıkarmak istemesi gibi durumlarda istemin içten olmadığı kabul edilir ve davası reddedilir. Kiraya veren gereksinim nedeniyle tahliye ettiği taşınmazı için kanunda belirtilen yeniden kiralama yasağı hükümlerine uyması gerekir.
Ev Sahibi Annem Oturacak Diye Kiracıyı Evden Çıkarabilir Mi?
Türk Borçlar Kanunu’nda belirtilen tahliye sebepleri ile kiracı tahliye davası açılabilir. Kanunda belirtilen tahliye sebeplerinden biri ev sahibinin veya yakınlarının gereksinimi nedeniyle tahliyedir. Kiracı tahliyesi makalemizde gereksinim nedeni ile tahliye koşulları ayrıntılı incelenmiştir. Ev sahibi annesinin ikamet edeceği başka bir konut bulunmaması ve söz konusu taşınmazda ikamet etmesinin kaçınılmaz olması nedeni ile kiracıyı evden çıkarma hakkına sahiptir.
Türk Borçlar Kanununa göre ev sahibi; eşi, altsoyu, üstsoyu veya kanun gereği bakmakla yükümlü olduğu diğer kişilerin ihtiyaçları nedeniyle ev veya işyeri gerekiyor ise kiracısını tahliye etme hakkına sahiptir. Kanundan da anlaşılacağı üzere ev sahibinin üstsoyu olan annesinin ihtiyacı nedeniyle kiracıyı evden çıkarma hakkı bulunmaktadır. Fakat belirtmek isteriz ki bunun için fesih sürelerine uyulması ve sözleşmenin bitiş tarihinden itibaren 1 ay içerisinde sulh hukuk mahkemesinde dava açılması gerekmektedir.
Böyle durumlarda; kanunlar kiracıyı korumak adına da 3 yıl süreyle mevcut tahliyesi istenen kiracıdan başkasına taşınmazın kiralanmasını kesinlikle yasaklamıştır. Bu konu kanunda yeniden kiralama yasağı olarak geçmektedir. Aynı zamanda ev sahibinin aynı şehirde başka evinin olması kiracıyı çıkarmaya engel teşkil eden en önemli sebepler arasında yer almaktadır. Buna da tahliye sürecinde çok dikkat etmek gerekmektedir.
Ev Sahibi Kendim Oturacağım Diye Evi Satarsa Ne Olur?
Türk Borçlar Kanunu ihtiyaç nedeniyle tahliye edilen taşınmazın bir başkasına 3 yıl geçmedikçe kiralanamayacağı hususunda açık ve net bir şekilde hükme yer vermiştir. Fakat ev sahibinin taşınmazı satması, bağışlaması, başka birine intifa hakkı tanıması ve buna benzer diğer tasarruflara yönelik bir yaptırım öngörülmemiştir. Bu sebeple kanunlarımızda tahliye edilen taşınmazın kiralanması konusunda açık ve net şekilde kiracıya tazminat hakkı tanınmış ise de yine kanunlardan yola çıkarak söyleyebiliriz ki ev sahibinin kendim oturacağım deyip de evi satması durumunda kiracının bu hususta herhangi bir tazminat hakkı bulunmayacaktır.
Yani ev sahibi kiralanan mülkü; kendisi, eşi, altsoyu, üstsoyu ya da kanun gereği bakmakla yükümlü olduğu diğer kişilerin ihtiyaçları nedeniyle ve bu durumu kiracıya bildirerek evden çıkmasını talep edebilir. Bununla birlikte ev sahibi, kiraya vermiş olduğu evini satabilir.
Ev Sahibi Kendim Oturacağım Deyip Evi Kiraya Verirse Ne Olur?
Konut veya çatılı işyerine ilişkin kira sözleşmesi, kiraya verenin ya da akrabalarının kiralanana ihtiyaç duymaları halinde ev sahibi tarafından feshedilebilmektedir. Fakat kiraya verenin gereksiniminin de gerçek ve samimi olması gerekmektedir. Bunların dışında aynı zamanda ev sahibi, kiralananın yeniden inşa edilmesi veya imarı amacıyla esaslı onarıma ihtiyaç duyması halinde de ev sahibi kira sözleşmesini sona erdirebilmektedir. Bu gibi ihtiyaçların olması nedenine dayalı olarak tahliyesi sağlanmış olan kiralanan, haklı sebep olmaksızın üç yıl geçmedikçe, eski kiracı dışında başkasına kiralanamayacaktır.
Eski kiracının, öncelik hakkı bulunmaktadır. Kiracı bu hakkını, kiraya verenin yapacağı yazılı bildirimi izleyen bir ay içerisinde kullanması gerekmektedir. Bu tahliye nedenleriyle tahliyesi sağlanan taşınmaz üç yıl başkasına kiraya verilemeyecektir, buna yeniden kiralama yasağı denilir. Ev sahibi taşınmazı gereksinim nedeni ile tahliye ettikten sonra başka bir kişiye kiraya verir ise yeniden kiralama yasağına uymamış olur. Bu durumda tahliye edilen kiracı ev sahibine tazminat davası açabilir. Tahliye edilen kiracı, tazminat davası ile bir yıllık kira bedelinden az olmayacak bir tazminat talep edebilir. Uygulamada yeniden kiralama yasağının tazminat davasına konu olabilmesi için kiracının dava yolu ile tahliye edilmesi gerekir. Gereksinimin ihtar, sözlü bildirim vb. şekilde bildirildiği durumlarda kiracı taşınmazı tahliye eder ise tazminat talep edememektedir.
Ev Sahibi Kendi Evine Taşınmak İçin Kiracısını Çıkarabilir mi?
Ev sahibi kendi evine Taşınmak için kiracısını çıkarabilmektedir. Bu husus 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nda düzenlenmiştir. Kanunun 351. Maddesinde belirtildiği üzere ev sahibi kendisi, eşi, altsoyu, üstsoyu veya kanun gereği bakmakla yükümlü olduğu diğer kişiler için evin kullanılması gerekliyse, kiracısını evden çıkarabilmektedir. Kiraya veren bu durumda şunları yapmalıdır:
- Kiracıya bir ihtarname göndermeli
- Kiracıya 6 ay içinde evden çıkmasını bildirmesi gerekir.
Ev sahibinin kendi evine taşınmak için kiracısını çıkarması, kiracının haklarına aykırı bir davranıştır. Bu durumda , ev sahibinin, kiracısını evden çıkarabilmek için haklı bir sebebinin olması gerekir. Haklı sebep, evin kullanılmasının, ev sahibi için zorunlu olmasıdır. Bu zorunluluk, geçici zorunluluk ya da kalıcı zorunluluk olabilir. Geçici zorunluluğa örnek, ev sahibinin evini tadilata alması verilebilir. Kalıcı zorunluluk ise örneğin ev sahibinin emekli olup evini kendi oturumu için kullanması ya da kendi çocuğuna oturması için vermesi gibi durumlarda ortaya çıkabilmektedir.
Ev sahibinin kendi evine taşınmak için kiracısını evinden çıkarması, kiracının, kira sözleşmesini feshetmesi anlamına gelmektedir. Bu nedenle, kiracı, fesih nedeniyle tazminatlara hak kazanabilmektedir. Bu tazminatlara örnek olarak fesih nedeniyle kira bedeli verilebilir.
Ev sahibinin kendim oturacağım şeklinde belirtip kiracısını çıkarması ve daha sonra evi başkasına kiraya vermesi durumunda, kiracı, ev sahibine karşı tazminat talebinde bulunabilmektedir. Böyle bir olayda, kiracı, ev sahibinin kira sözleşmesini haksız bir şekilde feshettiğini öne sürebilir. Ev sahibinin kira sözleşmesini feshetmesinin haksız olduğunun yani kiracının iddiasına haklılığının tespit edilmesi durumunda, kiracı, bir yıllık kira bedeli ve taşınma masrafları olmak üzere tazminat talep edebilmektedir.
Ev Sahibi Oğlum Oturacak Diye Kiracıyı Çıkarabilir mi?
Ev sahibi oğlum oturacak diyerek kiracıyı evden çıkarabilmektedir. Bu durum 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 351. Maddesinde belirtilmiştir. Buna göre, ev sahibinin kendisi, eşi, altsoyu, üstsoyu veya kanun gereği bakmakla yükümlü olduğu diğer kişiler için evin kullanılması gerekliyse, kiracıyı evden çıkarma hakkına sahiptir. Bu durumda, ev sahibinin yapması gerekli şeyler;
- Kiracıya bir ihtarname göndermek
- Kiracıya 6 ay içinde evden çıkmasını bildirmek.
Ev sahibinin oğlunu kendi evinde oturtabilmek ve için kiracıyı çıkarabilmesi için, oğlunun evin kullanılması için zorunlu bir ihtiyacının olması gerekir. Bu zorunlu ihtiyaçlara örnek olarak oğlunun evlenmesi ve eve ihtiyacı olması, oğlunun emekli olması ya da evi iş yeri olarak kullanması verilebilmektedir.
Ev sahibinin oğlunu oturtmak için evinden kiracıyı çıkardığını belirttiği halde, evi bir başkasına kiraya vermesi durumunda, kiracı bu durumdan şikayette bulunabilmektedir. Bu durumda, kiracı, ev sahibinin aralarında imzaladıkları kira sözleşmesini haksız bir şekilde feshettiğini öne sürebilmektedir. Kiracı, şikayette bulunarak, ev sahibinin evinden haksız olarak çıkarılmasından kaynaklanan zararlarının tazmin edilmesini sağlayabilmektedir.
Ev sahibinin kiracıyla aralarında imzaladıkları kira sözleşmesini feshetmesinin haksız olduğunun tespit edilmesi durumunda, kiracı, şu kurumlara şikayette bulunabilmektedir.
- Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı
- Tüketici Hakem Heyeti
- Sulh Hukuk Mahkemesi
Özetlemek gerekirse, ev sahibinin oğlunu oturtmak için kiracıyı evinden çıkarması mümkündür. Ancak bu hususta, ev sahibinin haklı bir sebep öne sürmelidir. Ev sahibinin haklı bir sebebi olmadan kiracısını evinden çıkardığının tespit edilmesi durumunda, kiracı şikayette bulunabilmektedir.
Ev Sahibinin Başka Evi Varsa Kiracıyı Çıkarabilir mi?
Ev sahibinin başka evi olması durumunda kiracısını çıkarıp çıkarmayacağını ilgili kanundaki maddeden incelemek gereklidir. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun maddelerinde kiraya veren kişinin kiracısını hangi hallerde çıkartabileceği belirtilmiştir, bu sebeple taraflardan herhangi birinin kendi iradesi doğrultusunda lehine karar alabilmesi mümkün değildir. Kanunda belirtilmiş olan, kiraya veren kişinin, kiracısını evden çıkarabileceği haller şunlardır:
- Kiralanan malı; kendisi, eşi, altsoyu, üstsoyu veya kanun gereği bakmakla yükümlü olduğu diğer kişiler için konut ya da işyeri ihtiyacı nedeniyle kullanma zorunluluğu varsa,
- Kiralanan malın yeniden inşası ya da imarı amacıyla esaslı onarımı, genişletilmesi ya da değiştirilmesi gerekliyse ve bu işler sırasında kiracının malı kullanımı imkânsız ise,
- Kiralananı, kiraya verenden satın alıp yeni malik olan kişi, onu kendisi, eşi, altsoyu, üstsoyu veya kanun gereği bakmakla yükümlü olduğu diğer kişiler için konut veya işyeri ihtiyacı sebebiyle kullanma zorunluluğu varsa,
- Kiracı, kiraya verene karşı, kiralananı belli bir tarihte boşaltmayı yazılı olarak üstlenmişse,
- Kiracı, aynı kira yılı içerisinde hukuka uygun iki haklı ihtar ile karşılaşmışsa,
- Kiracının ya da eşinin aynı ilçe veya belde belediye sınırları içinde oturmaya elverişli bir konutu bulunması durumunda kiraya veren, kira sözleşmesini sona erdirebilir.
Görüldüğü gibi kanunda sayılan sebepler arasında ev sahibinin başka bir komutunun bulunması neticesinde kiracısını çıkartabileceğine dair bir hüküm yoktur.
Kiracıya Kendim Oturacağım Diye İhtarname
İhtarnamenin amacı, borçluya, borcunu ödemesi hususunda uyarıda bulunmaktır. Tanıma ve amacına göre kısaca açıklarsak ihtarname alacaklı tarafından, borçlu olan kişiye çekilen bir uyarıdır.
Hukuki bir metin olan ihtarnameler, noter ya da alanında uzman olan avukatlar aracılığıyla hazırlanabilmektedir. Ancak ihtarnamelerin, hak kayıpları olmaması açısından noter aracılığı ile çekilmesi daha uygun olmaktadır. Ancak, kişiler noterden ihtarname çekmek zorunda değildir. İhtarname, karşı tarafa PTT aracılığıyla veya iadeli taahhütlü olarak da gönderilebilmektedir. Bununla birlikte; ihtarnamenin noter aracılığıyla çekilmesi ispat kolaylığı açısından daha uygun olacaktır.
Kiraya veren tarafından çekilen ihtarnameler neticesinde, kiraya veren tarafından tahliye davası açılabilmektedir.
Kiraya verenin kendisi, eşi, altsoyu ya da üst soyu veya kanunen bakmakla yükümlü olduğu diğer kişilerin ihtiyaçları nedeniyle kiracının tahliyesinde, kiracıya ihtarname çekildikten sonraki süreç, kira sözleşmesinin belirli süreli ya da belirsiz süreli olmasına göre değişmektedir. Kira sözleşmesi belirli süreli ise kiraya veren, sürenin sonunda tahliye davası yoluna başvurulabilmektedir.
Kira sözleşmesi belirsiz süreli ise her altı ay bir kira dönemi sayılmaktadır. Kiracıya, kira döneminin bitiminden en az üç ay önce ihtarname çekilmelidir. Çekilen ihtarname ile kiracıya tahliye için tarih verilmelidir. İhtarnamede belirtilen tarih geldikten sonraki bir ay içinde tahliye davası açılmalıdır.
Ev Sahibi Kendim Oturacağım Deyip Oturmazsa Ne Olur?
Evin mevcut maliki ya da evin mülkiyetini yeni kazanan malik, kiracısına ihtiyaç sebebiyle ihtar çekerek evden çıkartma sürecini başlatmış olur. Bu ihtarın çekilmesi için bir süre yoktur. Ev sahibi eve ne zaman ihtiyaç duyarsa o zaman kiracısına ihtarını çekebilir. İhtarda kiracıya en az 30 gün süre verilmelidir. Bu ihtar çekildikten sonra da kiracının evi hemen boşaltma zorunluluğu yoktur. Kira kontratı ve kanunlara göre belirlenen sürelerde kiracının evi boşaltması gerekir. Kiracı kanunlarda belirtilen sürelerde evi hala boşaltmamışsa bu durumda ev sahibi artık kiralanan taşınmazın bulunduğu Sulh Hukuk Mahkemelerinde tahliye istemli davasını açabilir.
Ev sahibi kendim oturacağım deyip kiracısını çıkarırsa ama daha sonra evi başkasına kiraya verirse bu durumda eski kiracı tazminat talebinde bulunabilir. Ev sahibinin kira sözleşmesini haksız olarak feshettiği ortaya çıkarsa kiracı, bir yıllık kira bedeli ve taşınma masrafları olmak üzere tazminat talep edebilir. Kiracının tazminat talebinde bulunabilmek için izleyeceği adımlar şu şekildedir:
- Ev sahibine haksız fesih nedeniyle tazminat talebinde bulunan bir ihtarname göndermek.
- İhtarname tebliğ edildikten sonra, 1 ay içinde Sulh Hukuk Mahkemesi’nde bir dava açmak.
Dava açıldıktan sonra kiracı, kira sözleşmesinin feshedilmesinin haksız olduğunu kanıtlamak zorundadır. Yeniden kiralama yasağı konusunda Yargıtay uygulamaları incelendiğinde kiracının dava yolu ile taşınmazı tahliye etmesi önemli bir husustur. Dava yolu ile tahliye edilmeyen taşınmazlar için mahkemeler genellikle tazminata hükmetmemektedir. İhtarname, sözlü bildirim, telefon mesajı vb. araçlar dayanak gösterilerek kira kontratı feshedilirse kiracının tazminat kazanma olasılığı düşüktür.
Ev Sahibi Kardeşim Oturacak Diye Kiracıyı Çıkarabilir Mi?
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’na bakıldığı zaman kiracıyı korumaya yönelik birçok maddenin mevcut olduğu görülmektedir. Bunun yanında ev sahiplerinin de ihtiyaçları göz önüne alınarak yapılan düzenlemeler de mevcuttur. Bu düzenlemelerden birisi de 351. maddededir. Bu maddeye göre ev sahibi kendisi, eşi, altsoyu, üstsoyu ya da kanunen bakmakla yükümlü olduğu kişiler var ise kiracısından evi tahliye etmesini isteyebilir. Ev sahibinin kardeşi de kanunen bakmakla yükümlü olduğu kişilerden sayılabilir.
Kardeşi düşkünse ve ekonomik olarak da zora düştüğü takdirde ev sahibi, kiracısını tahliye ederek kardeşinin evde yaşamasını sağlayabilir. Fakat gerekçesi haklı bir nedene dayanmalıdır. Yani kardeşinin o eve ihtiyacı olmalı, kiracının çıkması da zorunlu olmalıdır. Kiracı, kardeşin o eve ihtiyacı olmadığını belgeli bir şekilde kanıtladığı takdirde evi tahliye etmek zorunda olmaz. Aksi takdirde ev sahibi kardeşinin eve ihtiyacı olduğunu kanıtlar ise kiracının evi tahliye etmekten başka şansı yoktur. Ev sahibi, eve kardeşinin gireceğini bir ihtarname ile kiracıya bildirmek zorundadır. Kiracı da bildirim yapıldığı tarihten itibaren 6 ay içerisinde evi tahliye etmek zorundadır. Eğer tahliye etmezse ev sahibi dava yoluna gidebilir.
Ev Sahibi Kızım Oturacak Diye Kiracıyı Çıkabilir Mi?
Borçlar Kanunu’nun 351. maddesine göre, ev sahibi kendisi, eşi, altsoyu, üstsoyu ya da kanun gereği bakmakla yükümlü olduğu diğer kişiler için evin kullanılması gerekliyse, kiracısını evden tahliye etme hakkına sahiptir. Bu durumda ev sahibinin kiracıya bir ihtarname göndermesi ve kiracıya 6 içinde evden çıkması gerektiğini bildirmesi gerekir.
Ev sahibinin kızını oturtmak için kiracıyı çıkarabilmesi için, kızının evin kullanılmasına zorunlu bir şekilde ihtiyacının olması lazımdır. Kızının bu ihtiyacı geçici süreyle ya da kalıcı şekilde olabilir. Ev sahibinin kızını oturtmak için kiracıyı çıkarması da kiracının hakkına bir müdahale oluşturur. Bu sebeple de ev sahibinin kiracıyı çıkarabilmek için haklı bir sebebinin olması gerekir. Bu haklı sebep de kızının evin kullanılmasına zorunlu olarak ihtiyacı olmasıdır.
Fakat kiracı, kızım oturacak diyip evi başkasına kiralarsa bu durumda eski kiracının şikâyette bulunma hakkı vardır. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na, Tüketici Hakem Heyeti’ne ya da Sulh Hukuk Mahkemesi’ne giderek şikâyetini dile getirebilir. Şikâyette bulunurken kira sözleşmesini, ev sahibi tarafından kendisine gönderilen ihtarnameyi ve de ev sahibinin evi kızı dışında başkasına kiraladığını gösteren belgeleri de dosyada bulundurmak zorundadır. Kiracı, şikâyetini düzgün bir şekilde belgelemelidir ve şikâyetini de mümkün olan en kısa sürede yapmalıdır.
Yani sonuç olarak baktığımızda ev sahibinin kızı oturacağı için kiracıdan evi tahliye etmesini isteme hakkı vardır.
Ev Sahibi Kendim Oturacağım Deyip Kiraya Verirse Nereye Şikâyet Edebilirim?
Türk Hukuku’na göre, ev sahibinin kiracını kendi oturacağı için çıkarması mümkündür. Bu durumda, kiracının yerine getirmesi gereken şartlar vardır. Ev sahibi, kiracının çıkması için kiracıya ihtarname göndermeli ve ihtarnamede belirtiği sürede evden çıkması gerektiğini bildirmelidir. Fakat ev sahibi kendim oturacağım deyip kiracıyı çıkarırsa ama daha sonra evi başkasına kiraya verirse kiracı şikâyette bulunabilir. Ev sahibinin kira sözleşmesini feshetmesinin haksız olduğunun tespit edilmesi durumunda, kiracının şikâyette bulunma hakkı vardır.
Kiracı, bu durumda aşağıdaki kurumlara şikâyette bulunmalıdır:
- Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı,
- Tüketici Hakem Heyeti,
- Sulh Hukuk Mahkemesi.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, kiraya verenin kiracıyı haksız tahliye etmesi durumunda harekete geçer. Bakanlık tarafından kiraya verene idari yaptırım uygulanır.
Tüketici Hakem Heyeti, kiracı ve ev sahibi arasında çıkan anlaşmazlıkları çözüme kavuşturur. Tüketici Hakem Heyeti tarafından kiracının şikâyeti haklı bulunursa, kiraya verene tazminat ödemesi emri verir.
Sulh Hukuk Mahkemesi, kiracı ve ev sahibi çıkan anlaşmazlıkları çözmek için yetkili olan mahkemedir. Mahkeme tarafından kiracının şikâyeti haklı bulunduğu takdirde kiraya verene tazminat ödemesi emri verilir.
Kiracının şikâyette bulunurken ibraz etmesi gereken belgeler şu şekildedir:
- Kira sözleşmesi,
- Ev sahibi tarafından kiracıya gönderilen ihtarname,
- Hukuki deliller,
Kiracı şikâyette bulunurken şikâyetini belgelendirmelidir. Şikâyetini mümkün olan en kısa sürede yapmalıdır.