Terekenin Tespiti Davası

Terekenin Tespiti Davası - merve kolman

Terekenin Tespiti ile ilgili bilgilendirme makalemizdesiniz. Makalemizde tereke kavramının ne demek olduğunu, tereke tespiti davasının ne olduğunu, miras kalanın malvarlığının nasıl tespit edileceği, davanın kimler tarafından açılabileceğini, 2023 yılı itibariyle harç ve masraflarına ilişkin sorularınıza yanıt vereceğiz. 

Tereke kavramı miras hukukunda sıklıkla karşımıza çıkmaktadır. Tereke miras bırakanın tüm aktif ve pasiflerini ifade eder. Mirasın açılmasıyla birlikte terekedeki haklar kendiliğinden mirasçılara intikal edecektir. Ancak kanun koyucu mirasın paylaşılması anına kadar bazı koruma önlemleri getirmiştir. Makalemizin konusu olan terekenin tespiti istemi de TMK 589 vd. yer alan gerçek hak sahiplerinin saptanıp malların paylaştırılmasına yardımcı olan bir koruma önlemidir.

Bir koruma önlemi olan terekenin tespiti, dava yoluyla talep edilecek olup, terekedeki malvarlığı unsurlarını belirlemede, ileride oluşabilecek ihtilaflar için kaynak oluşturma ve terekede bulunan mal ve hakların ölüm anındaki durumunun tespitini sağlayan bir hukuki yoldur. Tereke tespiti davası yalnızca tespite ilişkin olmayıp gereken hukuki tedbirlerin de sağlanmasına yöneliktir.  

Terekenin tespiti davası murisin malvarlığının eksiksiz ve doğru bir şekilde belirlenmesi için önem arz etmektedir. Bu dava mirasçıların haklarını korumak için kritik öneme sahiptir. 

Mirasbırakanın ölümü ile aktif ve pasif malvarlığı değerleri belirlenerek tereke resmi bir şekilde kaydedilir. Tereke tespit davaları mal paylaşımına ilişkin hüküm içermemektedir.  

Tereke Nedir?

Mirasbırakanın ölümü ile mirasçılarına geçen, mirasbırakanın şahsına bağlı olmayan aktif ve pasif değerlerinin tümüne tereke denir. Aktif değerler mirasbırakanın malları ve alacakları iken pasif değerler ise borçlarıdır. Tereke mirasbırakanın tüm aktif ve pasif değerlerinin toplamını ifade etmektedir. Tereke kavramı yerine öğretide “kalıt” kavramı da kullanılmaktadır.

Tereke kural olarak murisin hakları ve borçları olmasıyla beraber ölüm sonucunda yalnızca mirasçılara devir ve intikal edebilecek özel hukuk ilişkileri olup şahsa bağlı haklar ölümle sona ereceğinden mirasçılara intikal etmeyecektir. Mirasbırakanın malvarlığında olmasına rağmen ölümle birlikte şahsa geçmeyecek haklardan birisi de manevi tazminattır. Bir başka örnek ise intifa hakkıdır. 

Murisin malvarlığında bulunmayan anca terekede yer alan bazı örnekler de karşımıza çıkabilecektir. TMK Madde 669’da düzenlenen denkleştirmeye tabi kazandırmalar murisin malvarlığında bulunmasa bile terekeye dahil edilecektir. Madde 669’a göre muris eğer ki çeyiz veya kuruluş sermayesi vermişse, malvarlığını devretmişse veyahut borçtan kurtarmışsa bunlar malvarlığında bulunmasa dahi terekeye dahil edilecektir.

Yine bazı haklar malvarlığında bulunmasa bile mirasçı açısından ölüm sebebiyle yeni bir hak doğmasına sebebiyet verecektir.  Bu haklar dul ve yetim aylığı, destekten yoksun kalma tazminatı olarak karşımıza çıkacaktır. 

Tereke aktifleri mirasbırakanın birçok farklı malvarlığı olabilmektedir. Örneğin mirasbırakanın evi, arabası, şirketi, mevduat hesap bakiyeleri, değerli metal eşları vb. birçok maddi değer taşıyan mal tereke aktifleri olarak hesaplanır. Terekenin pasifleri ise miras bırakanın tüm borçları olarak hesaplanır. Aktif ve pasif varlıkların toplamı tereke değeri olarak değerlendirilir.

Terekenin Tespiti Nedir?

Terekenin tespiti ile mirasbırakana ait malvarlığı değerleri belirlenir. Tereke tespit edilirken bütün malvarlığı değerleri içerisindeki aktiflerden pasiflerin çıkarılmasıyla birlikte net tereke tespit edilir. 

Net terekeye ilişkin olarak miras bırakanın yerleşim yerindeki sulh hukuk hâkimi talep üzerine veya re’sen terekenin korunması ve hak sahiplerine geçmesine sağlamak için gerekli önlemleri alabilir. Terekenin tespiti talebi de yukarıda bahsedildiği gibi bir koruma önlemidir.

Terekenin tespiti mirasçılardan her biri tarafından talep edilir. Eğer mirasçılardan biri uzun süreden beri bulunamıyorsa ve temsilcisi de yoksa, mirasçılardan veya ilgililerden biri, mirasbırakanın ölüm tarihinden itibaren bir ay içerisinde sulh hukuk mahkemesinden istemde bulunursa, hâkim tereke defterinin tutulmasına karar verecektir. Defterin tutulması mirasın bölüştürülmesine yahut başkaca bir özel hukuk ilişkisine de esas olamayacaktır. 

Tereke tespiti işlemi ile tespit edilenlerin terekeye ait olduğunu, edilemeyenlerin ise terekeye ait olmadığına emare teşkil etmez. Mirasçılar tespit edilemeyen alacaklar için tekrardan talepte bulunabilir. 

Yargıtay kararlarında tereke tespitine ilişkin anlaşmazlıkları önlemek adına emsal kararlar bulunmaktadır. Yargıtay 14.H.D 2016/ 10586 E. 2019 / 5233 K. 16.09.2019 T. Kararı ölüm anındaki terekeyi oluşturan unsurların belirlenmesi ve tespit işleminin bir “koruma önlemi” kapsamında yapılması yönündedir. Terekedeki mal ve hakların tespit edilerek mirasçıların ölüm anındaki tereke durumunu öğrenmesine kaynak oluşturulmasını sağlamayı amaçlamaktadır. 

Terekenin tespiti işlemi kural olarak herhangi bir süreye bağlı değildir. Bu önlemin alınması yararsız hale gelmedikçe tespit her halükârda istenebilecektir.

Tereke Tespiti Davası

Tereke tespiti davası murisin vefat etmesi halinde geride bırakmış olduğu malvarlığı değerlerinin doğru ve eksiksiz bir biçimde tespitini sağlayan hukuki bir süreçtir. Dava genelde mirasçılar arasında anlaşmazlık yaşandığında veya mirasbırakanın malvarlığı ile ilgili kesin bir bilginin olmadığı durumlarda açılabilmektedir. Bu davaların açılmaması halinde mirasçılar açısından büyük hak kayıplarına sebep olacağı aşikârdır.

Örneğin murisin kripto para piyasasındaki hesap cüzdanları içerisindeki paraları, borsada halka arza yapmış olduğu yatırımlar, özel kuruluşlardaki soğuk cüzdan hizmetindeki hesap cüzdanlarındaki malvarlığı değerleri çoğu zaman mirasçılar tarafından bilinmemektedir. Bu hallerde mirasçılar terekeyi tespit ettiremediğinde miras mallarının kaybıyla karşılaşabilir. Böyle bir durumla karşılaşmamak adına miras hukuku alanında uzman bir avukatla çalışmasında fayda vardır.

Terekenin tespiti davası bir nevi delil tespiti niteliği teşkil ettiğinden mahkemenin yapması gereken iş terekeye ait olduğu bildirilen malvarlığı değerlerini belirleyerek deftere bu malvarlığı değerlerini tek tek işlemektir. Mahkeme bu malvarlığı değerlerinin muhafazası mümkün olan ziynet eşyalarını mahkeme kasasına, para-döviz gibi değerleri bankaya, diğer eşyaları ilgilisine veya 3.kişilere yediemin sıfatıyla muhafaza ettirmek zorundadır. Dava sonuçlanınca mahkeme bu önlemleri kaldıracaktır. 

Davanın sonuçlanmasıyla beraber malvarlığı değerlerinin piyasa rayiç değerleri dikkate alınarak terekenin parasal değeri hesaplanacaktır. 

Mirası reddeden mirasçıya tereke teslim edilemeyecektir. Ancak önemle belirtmeliyiz ki mirası reddeden kişinin mirasçılarının davaya taraf olarak katılıp dinlenmesi gerekmektedir. Aksi takdirde bu bir bozma sebebi teşkil edecektir. Yargıtay 14.H.D 2018/ 4758 E. 2018 / 7718 K. 13.11.2018 T.  kararı bu duruma bir örnek olarak gösterilebilir.

Yine devam eden istihkak davasında veya mirasçılar arasında taksim sözleşmesi söz konusuysa tereke bu mirasçılara da teslim edilemeyecektir. 

Terekeye Hangi Mallar Girer?

Tereke mirasbırakanın aktif ve pasif değerlerinden oluşur. Bu değerler sınırlı bir sayıda olamaz. Tereke hesabı yapılırken mirasbırakanın malları vb. değerleri rayiç bedeller üzerinden hesaplanır. Tereke mallarının incelenmesinde bilirkişi raporları talep edilebilir. Konu ile ilgili uzman bilirkişiler tereke mallarının tespit ve değerlemesinde mahkemelere rapor sunabilirler. Hâkim bu raporları inceleyerek konu ile ilgili kararını vermektedir. Murisin farklı bilirkişi raporlarına ihtiyaç duyulacak şekilde mal varlığı ve borcu var ise 1’den fazla bilirkişi raporu alınabilir. 

Murisin birçok farklı aktifi olabileceği gibi en sık karşılaşılan aktif değerlere ilişkin örnek verecek olursak:

  • Taşınmaz Mallar : Gayrimenkul, ev, arsa, yazlık, işletmeler vs. gibi mallar tereke kapsamına girecektir.
  • Taşınır Mallar : Otomobil, mobilya, mücevherat, nakit para, teknolojik ürünler, sanat eserleri, antika ev eşyaları gibi her türlü değer arz eden eşyalar tereke kapsamındadır.
  • Banka Hesapları : Mevduat hesapları ile yatırım hesapları örnek verilebilir.
  • Menkul Kıymetler : Hisse senedi, tahviller, çek, bono, poliçeler örnek verilebilir.
  • Fikri Mülkiyet : Marka hakkı, patent hakkı, tescilli tasarımlar da tereke kapsamındadır.

Pasif değerler ise murisin borçlarından oluşmaktadır. Mirasbırakanın Farklı kişi ve kurumlara borçları olabilir. Tereke tespiti sırasında tüm borçlar tespit edilmeye çalışılır. Ayrıntılı incelemeler sonucunda borçların parasal değeri hesaplanır. Net tereke hesabı yapılırken tüm aktif değerler toplanır. Toplanan aktif değerlerden pasif değerler çıkartılır. Elde edilen maddi değer net tereke değerini oluşturmaktadır. 

Mirasbırakanın Malvarlığı Nasıl Tespit Edilir?

Mirasbırakanın malvarlığı mahkemece tespit edilecektir. Tespit sırasında mahkeme ilk olarak mirasçıların beyanlarını göz önünde bulunduracaktır. Mahkeme bu beyanlar doğrultusunda lüzum bulduğu kurum ve kuruluşlara müzekkere yazarak miras bırakanın malvarlığını tespit edecektir. 

Mahkeme süreç zarfında murisin borçlularını ve alacaklılarını da tespit edecektir. Zira alacaklı ve borçlularının beyanları da malvarlığının tespiti için önem arz etmektedir. Yargıtay 14.H.D. 2016/527 E. 2018 / 5514 K. 11.09.2018 T. kararında mahkemelerin tereke tespit defterini oluşturmak amacıyla resmi ya da resmi olmayan kuruluşlara yazdığı talep dilekçelerine cevap vermenin zorunlu olduğu vurgulanmıştır.

Mahkeme terekeye ait olan malvarlığı değerlerini saptadıktan sonra malvarlığını tereke defterine yazarak kayıt altına alacaktır. Eğer malvarlığı değerlerinde muhafaza altına alınmayacak bir miras söz konusu ise mahkeme bu mirası satarak paraya çevirecektir. Yargılamanın sonunda ise mirasçı bu değerin kendisine ait olduğunu düşünüyorsa istihkak davası açabilecektir. İstihkak davasında mirasçı mahkemeden kendisine ait olduğunu kanıtladığı mirasın terekeden çıkartılarak kendisine verilmesini talep edecektir. Yargıtay 14.H.D 2021/715 2021/2143 K kararında tereke tespit davalarının delil tespit amacı taşıdığı belirtilmiştir.

Mahkeme gerekli bilgi ve belgelere eriştikten sonra miras hukukunda uzman bir bilirkişi tayin edecek ve dosyayı bilirkişiye tevdii ederek rapor yazmasını talep edecektir. Rapor sonucu hesaplanan değer üzerinden mahkemece terekenin toplam değeri belirlenecektir. Mahkeme malvarlığının tespit edilmesi için gerekli olan tüm işlemleri delil tespit amacıyla yapmak ile mükelleftir.

Tereke Tespiti Davasını Kimler Açar?

Günümüzde insanların birçok farklı alanda mal varlığı bulunabilmektedir. Kişilerin ölümü ile bu mal varlıkları terekeyi oluşturmaktadır. Günümüzde insanların faklı illerde ya da ülkelerde taşınır taşınmaz varlıkları, farklı borsalarda menkul yatırımları olabilmektedir. Mirasçıların bu mal varlıklarının tamamını bilmesi pek mümkün olmamaktadır. Örneğin gurbetçi olarak yıllar önce yurt dışına taşınmış kimsenin babasının ülkedeki malvarlığının tamamını bilmesi mümkün değildir. Bu durumda mirasçı sıfatına eriştiğinde kendisine kalan mirasın tümünü öğrenmek için tereke tespit davası açması gerekir.

Terekenin tespiti davasını yasal mirasçılar ile atanmış mirasçılar açabilecektir. Ayrıca mirasbırakanın alacaklıları ve mirasçıların alacaklıları da bu davayı açabilecektir. Terekenin tespiti davasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunmadığından her bir mirasçı ayrı ayrı dava açabilecektir. Tereke tespit davalarını mirasçılar toplu bir şekilde de açabilmektedirler. 

Miras konularında yaşanan uyuşmazlıkların birçoğunda ilgili miras davası ile tereke tespit davasının açılması gerekmektedir. Örneğin bir mirastan mal kaçırma durumu var ise mirastan mal kaçırma davası ile tereke tespit davasını beraber açmanın mirasçılar için hukuki yararı bulunmaktadır. Diğer miras davaları ile tereke tespit davası yürütülebilir.

Tereke tespit davasını;

  • Yasal mirasçılar,
  • Atanmış mirasçılar,
  • Mirasbırakanın borcu olanlar,
  • Mirasçının borcu olanlar açabilirler. 

Terekenin Tespiti Davasında Neler Talep Edilebilir?

Davanın nihai amacı murisin malvarlığının tespit edilmesidir. Mirasçılar mahkemeden resmi kurum ve kuruluşlara yazı yazılmasını talep ederek mirasbırakanın malvarlığını mahkeme kanalıyla belirleyeceklerdir. Mahkeme varsa taşınmazlar için tapu müdürlüğüne, kara taşıtları için trafik siciline, banka nezdinde bir miktar parası bulunmakta ise ilgili bankalara müzekkere gönderecektir. Müzekkerenin yazılması önemlidir zira muris sağlığındayken muvazaalı devrettiği taşınmazını murisin ölümünden geriye dönük kayıtlarla beraber saptanacaktır. Aksi takdirde mirasçıların hak kaybına uğrayacağı aşikârdır. Tereke tespit davasında geriye dönük kayıtlarının incelenmesi talep edilebilir. Hâkim dava sürecinde birçok farklı kurumun bilgisine başvurabilir. 

Ölenin Terekeye Dahil Olmayan Hakları Var Mıdır?

Miras yolu ile intikali mümkün olmayan bazı sınırlı ayni haklar vardır. Bu haklar ölenin terekesine dahil edilemez. Nedir bunlar kısaca inceleyelim:

  • İntifa hakkı
  • Oturma hakkı
  • Manevi tazminat alacakları

İntifa hakkı

İntifa hakkı sınırlı ayni hak çeşididir. Medeni kanunun 797.maddesinde düzenlenmiştir. İntifa hakkı lehine kurulan kişinin hakkın kurulduğu eşyadan yararlanmasını içerir. Hak sahibi kimse aksine bir düzenleme olmadığı durumlarda o eşyayı zilyetliğinde bulundurma, kullanma, yönetme gibi o eşyadan tam yararlanma yetkisine sahip olur. Bu hak şahısla kaim bir haktır. Başka bir deyişle kişi yaşadığı müddetçe var olan bir haktır. Hak sahibinin ölümü ile sona erer. Kişinin sağlığında malvarlığı değerlerinin aktifinde yer alan bu sınırlı ayni hak kişinin ölümü halinde terekesine dahil olmaz.

Oturma hakkı

Oturma hakkı da bir sınırlı ayni hak çeşididir. Medeni kanunun 823.maddesinde düzenlenmiştir. Bir diğer adıyla sükna hakkı hak sahibine bir taşınmazda yahut onun bir bölümünde ikamet etme hakkı tanır. Aksi kararlaştırılmamış ise bu haktan kişi yararlandığı sürece aile fertleri de yararlanır. Bu hakkın başkasına devri mümkün olmayıp bu hak da şahısla kaim haklardandır. Kanun maddesi açıkça “Oturma hakkı, başkasına devredilemez ve mirasçılara geçmez.” Demektedir. Hak sahibinin ölümü ile hak sona erer, onunla taşınmazda ikamet eden aile fertlerinin bu haktan yararlanmaya devam etmeleri mümkün değildir.

Manevi tazminat alacakları

Manevi tazminat alacaklarının devri konusu medeni kanunun 25.maddesinin 4.fıkrasında düzenlenmiştir. Söz konusu hükme göre manevi tazminat talebi bu talebin borçlu tarafından kabul edilmediği sürece devredilemez. Miras bırakan kişi tarafından sağlığında ileri sürülmemiş ise mirasçılara intikal edemez. Manevi tazminatın terekeye dahil olması için hukuka aykırı şekilde şahıs varlığı değerleri ihlal edilen kişinin buna karşılık hak ettiği manevi tazminat talebini yaşamında ileri sürmüş olmasını arıyor kanun koyucu. Bu kişinin manevi tazminat talebi için sağlığında illaki dava açmış olması olarak yorumlanmamalıdır. Kişinin bu hakkının talebi anlamında basit bir girişimi dahi yeterlidir. Örneğin; hukuka aykırı fiile sebep kişiye ihtarname göndermiş olması, avukatına dava açılması için vekaletname ve yetki vermiş olması manevi tazminat talebini sağlığında ileri sürdüğü anlamlarına gelecektir.

Tereke Tespit Davasında Görevli ve Yetkili Mahkeme

Terekenin tespiti davasında görevli mahkeme TMK Madde 590 uyarınca Sulh Hukuk Mahkemesi’dir. Yetkili mahkeme ise murisin son yerleşim yerindeki Sulh Hukuk Mahkemesi’dir. Murisin son yerleşim yeri yurtdışı ise Türkiye’de malvarlığının bulunduğu yerleşim yeri mahkemesi yetkili olacaktır. 

Örneğin İzmir Göztepe ilçesinde ikamet eden bir kişinin ölümü halinde terekenin tespiti davasının görevli ve yetkili mahkeme: İzmir Nöbetçi Sulh Hukuk Mahkemesi olacaktır. Ancak murisin yerleşim yeri Almanya ise MÖHÜK Madde 43 uyarınca murisin Türkiye’deki son yerleşim yerinde eğer son yerleşim yeri Almanya ise terekeye dahil malların bulunduğu yer mahkemesinde dava görülecektir. 

Miras davalarında Sulh Hukuk Mahkemeleri görevli ve yetkili olarak işlem yapmaktadırlar. Miras davasının konusuna ve miras bırakanın durumuna göre yetkili Sulh Hukuk Mahkemesi seçilir. Seçilen yetkili Sulh Hukuk Mahkemesinde dava işlemleri yapılabilir. Sulh Hukuk Mahkemelerinin tereke tespit davalarını makul sürelerde tamamlamaları gerekmektedir. 

Tereke Tespit Davası Ücreti

Her yıl artan enflasyon ve ülkemizin değişen ve gelişen ekonomik koşulları çerçevesinde harç ve masraflar davada taraf sayısına bağlı olarak değişebilmektedir.  Terekenin tespiti için maktu başvuru harcı ve maktu peşin harç alınmaktadır. Dava masrafları her yıl yeniden değerleme oranına göre tekrar hesaplanarak açıklanmaktadır. Tereke tespit davalarında dava tarafı olmadığı için yapılan harç ve masraflar dava sonunda başka bir kişiye yükletilemez. Başlangıçta ve süreçte yatırılan ücretler ile dava süreci tamamlanır. Bilirkişi incelemesi, bilirkişi tespiti gibi davaya dahil olması gereken uzman raporları var ise dava harç ve masrafları yargılama sürecinde artabilmektedir. Peşin yatırılan ücretlerden mahkemenin kullanmadığı kalem var ise dava sonunda kişilere iade edilir.

Tereke Tespitinden Sonra Ne Yapılır? 

Terekenin tespiti davasından sonra mirasçıların mutlaka veraset ilamı (mirasçılık belgesi) alması gerekmektedir. Akabinde mirasçılar arasında anlaşma sağlanmışsa miras paylaştırma yoluyla bölünecektir. Uygulamada mirasçılar paylaştırma işlemini miras taksim sözleşmesi ile yapabilmektedir. Miras sözleşmeleri konusunda uzman miras avukatları tarafından hazırlanmalıdır.

Terekenin tespiti davası ile ortaya çıkan net tereke üzerinden taksim sözleşmesi yapılabilir. Tereke tespit davasındaki amaç miras bırakanın ölüm tarihindeki miras varlıklarının tespit edilmesidir. Bu tarihten sonra yapılmış bir işlem var ise dava sonucu ile bu işlemin iptali talep edilebilir. Tereke tespit davası diğer miras davaları ile birlikte de açılabilir.  Tespit davası ile mahkemenin oluşturduğu tereke defteri ayrıntılı şekilde incelenerek izlenmesi gereken hukuki süreç ortaya çıkarılabilir.  Tereke tespitinde yapılan işlemlerde hakim delil toplayarak tereke defterinin doğru bir şekilde oluşturulmasını amaçlar, dava türü delil tespiti olduğu için hakimin verdiği kararların bir üst mahkemede temyiz yolu kapalıdır. 

Ancak mirasçılar arasında taksime ilişkin anlaşma sağlanamazsa ortaklığın giderilmesi davası açılacaktır. Tereke tespiti koruma ve tespit amaçlı bir hukuki işlemdir. Tereke tespit davası sonucunda mirasçılar herhangi bir mal kazanmazlar. Dava sonunda mirasta bölüştürme, hatalı hukuki işlemin düzeltilmesi işlemleri yapılmaz. Tereke tespiti yapıldıktan sonra mirasçıların kendi konularına uygun hukuki yolları bulacak dava türleri ile hak kayıplarını telafi etmeleri gerekir. 

Kategori : Miras Hukuku